29 Temmuz 2013 Pazartesi

OshO - Korku..


Korku, on beş santimden daha derin değildir. Şimdi ister bir dala tutunup tüm yaşamını kabusa çevir, istersen o dalı bırak ve ayaklarının üzerine bas, sana kalmış……..


Korku eğitilmemeli, önlenmemelidir. Zaten önlenemez de. Çünkü korku, içinde bir tür enerji barındırır ve hiçbir enerji yok edilemez. Tek bir enerji zerresi bile, var oluştan silinemez…..

Önce, tüm hükümlerini, yargılarını, değerlendirmelerini bir kenara bırak. Korku, gerçekliktir. Yüzleşmek, anlaşılmak zorundadır. Ve sadece anlayışla, dönüştürülebilir….

Anını yaşamaya başlarsan, korku kaybolur. Korku, arzuyla birlikte doğar. O yüzden temel olarak arzu korkuyu yaratır…..

İyiyce bak. Korku duyduğun her an, nereden geldiğine dikkat et, onu hangi arzunun yarattığına. Sonra da olayın anlamsızlığına bak. Bir kadına ya da bir erkeğe nasıl sahip olabilirsin? Bu ne kadar saçma, aptalca bir fikir. Sadece nesnelere sahip olabilirsin, insanlara değil……

Sorun, sadece sen onu düşündüğün zaman var. Korku, her zaman gelecekteki bir şeyle ilgilidir. Korku, şimdiki zamanda var olmaz. Psikolojik acı geçmişten ve gelecekten kaynaklanır, şimdiki zamandan değil. Akıl, şimdiki zamanda var olmaz.

Ne kadar çok mutluluğun olursa, o kadar çok acın olur. Zirve ne kadar yüksekse, yamacındaki vadi o kadar derindir….

Eğer düşmanından korkar ve kapını kilitlersen, dostunun da girmesini engellersin..

Güven, önce kendine güvendiğin takdirde mümkündür.

İki sevgilinin bedenleri birbirine nüfuz ettiğinde, ortada Fiziksel bir orgazm, iki zihin birbirine nüfuz ettiğinde Psikolojik bir orgazm, ve iki ruh birbirine nüfuz ettiğinde, Spiritüel bir orgazm vardır……..

Kendinden korkuyorsan, ancak o zaman başka insanlardan da korkarsın. Kendini seviyorsan, başkalarını da seversin. Kendinden nefret ediyorsan, başkalarından da nefret edersin. Başkalarıyla olan bir ilişkide, sadece sen varsın – aynada. Karşı taraf sadece bir aynadır. O yüzden ilişkide ne olursa olsun, her zaman bunun daha önceden, senin içinde olduğunu anla. Çünkü ilişki, sadece senin içinde olanı açığa çıkarabilir. Yaratamaz; sadece zaten orada olanı gösterebilir ve ortaya koyabilir..

Hata yapmaktan korkma, çünkü hata yapmaktan korkarsan, hiç ilerleyemez sin ve yaşamı kaçırırsın. Hata yapmak, hiçbir şey yapmamaktan daha iyidir….

Bazen sırf tekrar yakınlaşmak için uzaklaşırsın….

Bu içsel simyadır: bir sorunu kabul edersen kaybolur ve eğer o sorunla bir çatışma yaratırsan, sorun giderek büyür…..

Hayat, küçük şeylerden ibarettir, ama eğer küçük şeylere mutluluk katabilirsen, toplamı muazzamdır. O yüzden her şeyi neşeyle yap ve her şey bir duaya dönüşsün. Coşkuyla yap.Olumsuzluklar seni rahatsız etmesin. Bir mum yakabilirsin ve karanlık kendiliğinden kaybolur….
http://www.sevgiisigi.com/?p=1334

Kitapları doğru zamanda okumanın etkisi başkadır. Bu kitabın doğru bir döneme denk gelmesi etkisinin normalde oluşturacağından fazla olmasına sebep oldu. Osho'nun kitaplarını genelde beğeniyorum, hayatı kolaylaştıran, düşünceleri derinleştiren ve rahatlatan bir etkisi var. Dili ağır değil, sade ve gerçekçi.
İşlenen konu; her zaman güncelliğini koruyan, hayatımızı ve aldığımız kararları, hatta ruh halimizi çok etkileyen güçlü ve baş edilmesi zor olan bir duygu: korku. Hayatların tam anlamı ile yaşanmasını engelleyen, sağlıksız kararlar aldıran, gereğinden fazla korumacı davranmamızı sağlayan, sağlam bir kabuk gibi çevreleyen, hapseden bir duygu. Kitapta ele alınış şekli ve hayattan verilen soru-cevaplı örneklerle oldukça yerinde ve yeterliydi.
Temel korkularımızın başında ölüm korkusu geliyor, insan bilmediği şeye karşı normalde korku duymaz, ölümden korkmamızın temel sebebi ise yaşayamamış olmak, hayatın sunduklarını yeterince değerlendirememiş olmaktır. Zamanı nasıl kullanıldığımız ve yapmak istediklerimizin ne kadarını yapabildiğimiz sorularına vereceğimiz cevaplar ile, sona doğru yaklaşırken hayatımız hakkında hissettiklerimiz duygular; bize acı verecek ya da içimiz, huzurla dolduracaktır. Bir diğer gerçek ise; kendimizi, geleceğimizi güvene alabilmek için harcadığımız çabanın bizden yaşayabilmek için gerekli olan enerjiyi alması, kendi etrafımıza korkularımızdan kabuk oluşturmak, yeni korkular da ekleyerek bu kabuğun giderek sertleşmesine bizzat kendimizin sebep oluşu...
Bazen insanlarla yakınlık kurmak isterken, duygu ve düşüncelerimizi açarak zayıf ve tutarsız yönlerimizi ele verecek olduğumuz düşüncesi ile ortaya çıkar, bazen sevilen bir nesneyi veya kişiyi kaybetme, başarısız olma, özel olamama ile ortaya çıkar korku.
Gördüğümüz rüyalar, verdiğimiz tepkiler, yapmaktan çekindiğimiz şeyler hep bize korkularımız hakkında ip uçları sunar. Önemli olan korkularımızı bastırmadan, sebeplerini doğru bir şekilde bulup, çıkarabilmek ve işleyebilmek tir.
Altını çizdiklerimden bazıları;
"Korku gölge kadar yanıltıcıdır, ama vardır."
"Korkun, seni özel olmak için çabalamaya itiyor, ama bu durumu değiştirmeyecek. Korkunu bir kenara bırakmanın tek bir yolu var, tüm enerjini özel olmaya harcamak yerine, kendin olmaya harcamak."
"Korku arzunun yan ürünüdür, arzu korkuyu yaratır."
"Akıl, şimdiki zamanda var olmaz. Şimdiki zamanda, gerçeklik var olur, akıl değil."
"Her zaman bilinmeyenin çağrısını dinle ve hareket halinde ol. Hiç bir yere yerleşmeye çalışma. Yerleşmek ölümdür"
"Sevgi yoksa, korkunun varlığı kaçınılmazdır."
http://hayatiokumak.blogspot.com/2012/01/osho-korku.html


Korku; aşkın yokluğundan başka bir şey değildir. Bir şeyleri aşkla yap, korkuyu unut. Eğer güzelce seversen, korku kaybolur. Eğer derin bir şekilde seversen, korkuyu bulamazsın. Birisine aşık olduğun zaman, bir an için, hiç korku var mı?  Hiçbir ilişkide korku yoktur- iki insan bir an için olsa bile birbirlerine derin bir şekilde aşık olsalar ve buluşsalar, o anda asla korku olmaz. Tıpkı ışık açık olduğu zaman karanlığın olmadığı gibi. İşte gizli anahtar: daha çok sev. Eğer varlığında korku olduğunu hissedersen- daha fazla sev. Aşkta cesur ol, cesaretlen. Aşkta maceraperest ol, daha fazla sev, ve koşulsuz sev, çünkü daha fazla sevdikçe daha az korku olacaktır.

Yaşam gizemlidir. Onu daha çok anladıkça, daha gizemli hale gelir. Daha çok bildikçe, daha az bildiğini hissedersin. Derinliğin, sonsuz derinliğin daha çok farkına vardıkça, onun hakkında bir şey söylemek daha da imkansız bir hal alır.  

Ego sahtedir. Eğer sahte egoya göre yaşarsan, bütün yaşamın sahte olarak kalacaktır. Eğer ego olmadan yaşarsan bütün yaşamında gerçeğin, hakikatin ve otantikliğin lezzeti olur. Düşün, meditasyonda ol, pratik yap.

Eğer şimdi-burada olursan aniden zihninin dışına süzülürsun. Şimdi-burada nasıl düşünebilirsin? Düşünmek seni şimdi-burada olmaktan uzaklaştırır. Tek bir düşünce, ve sen şimdi-burada olamk tan binlerce kilometre uzaktasın. Şimdi-burada düşüncenin yükselmesine imkan ve alan yoktur. Zihin işlevleri yoktur, hayalidir, kurgusaldır. Zihin rüya fakültesidir! Hakikat zihin tarafından bilinemez; bu yüzden diyorum ki o bilinebilir bir şey değildir. Hakikat kalpte hissedilir, bütünüyle hissedersin. Senin tarafından hissedilir, kafan tarafından değil, biyolojik bir bütünlük olan sen tarafından. Hakikati bildiğin zaman kafandan ayak parmaklarına kadar bilirsin, kemiklerinle ve bağırsakların la bilirsin, kalbinle ve kanınla bilirsin,  onu nefes alışıyla bilirsin- tam da bütün varlığınla. Hakikat varlıkla bilinir.    OSHO



http://www.oshoturkiye.com/index.php/osho-calismalariyasamla-birlesmekkorkuladan-kurtulmak-askta-acilim-ankaraizmiristanbul/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder